Francisco Goya, 3 Mayıs 1808 tablosunda savaşın şiddetini bu tek bir ana sığdırarak bizlere gösterir. Kendi içsel karanlığını ülkesinin kaderiyle birleştirerek tüm tutkusu ile tuvale aktarmıştır. Goya uzun yıllar saray ressamı olarak çalışmış, uzun yıllar İspanya Kraliyet Ailesi’ni resmetmiş, geçirdiği ağır hastalık ve duyma yetisini kaybetmesi onu daha karanlık ve çarpıcı resimler yapmaya yöneltmiştir. 3 Mayıs tablosunda onun hem içsel karanlığını hem de zamana olan tanıklığını görürüz.
Tabloda Fransızların, İspanya işgaline direnen direnişçilerin 3 Mayıs günü infaz edilişine şahit oluyoruz. Goya tablonun merkezine, iki elini açmış çapraz şekilde duran direnişçiyi yerleştirmiştir. Tabloya bakıldığında tüm gözler mutlaka bu figüre odaklanmaktadır. Figürün yüzü karikatürize diyebileceğimiz biçimde çizilmiş olmasına rağmen o anın acısını, gerilimini çok net ve akılda kalıcı olarak ortaya koyar. Figüre dikkatlice bakıldığında ise bu anı unutmak imkansızdır artık. Tablo yerde yatan cansız bedenlerle, yüzlerini acıyla kapatan birazdan ölecek olan sıradan insanlarla, ellerini kavuşturmuş, sırasını bekleyen rahiple vahşeti olağanca yalınlığıyla sergiler.
Goya çağdaşlarının aksine tabloyu doldurma kaygısına hiç girmemiştir. Tablonun geneli boştur, solgun ve karanlık. Tabloda ölüme gitmekte olan direnişçiler ve idam mangasının ortasında ışığı sağlayan bir fener vardır. Goya’nın neden buraya bir fener koyduğu bugün dahi bilinememektedir. İnfaz edilmeyi bekleyenler son derece insani yanları ile tabloda yer alırken; idam mangasının yüzleri görünmez, makineleşmiş bir biçimde tasvir edilmişlerdir. Kendilerinden daha büyük bir makinenin emirlerini yerine getiren makinelerdir.
Francisco Goya 3 Mayıs tablosunu hazırlarken bunu savaşın koşularında alelade biçimde yapamazdı, gizlice kendi savaş kaydını tutmaya başladı. ‘Savaşın Yıkımları’ adını verdiği gravürler hazırladı. Gravürlerde 3 Mayıs tablosuna benzeyen sahneler yer alır. İşgale direnenler ve infazlar, yapacağı tablonun hazırlığı gibidir bunlar. Tabloda yer alan sıradan insanlardır. Goya sanat tarihinde bir ilke imza atıp savaş mağdurlarını tablosuna taşımıştır.
Goya’dan yıllar sonra etkilenerek, İspanyol ünlü ressam Picasso da eserler verecektir, “Guernica” eserinde figürleriyle ve konusuyla 3 Mayıs tablosuna gönderme yapar. “Kore’de Katliam” adlı tablosu ise 3 Mayıs’ın güncellenmiş hali gibidir. Bu defa yer Kore, kurbanlar farklı insanlar ve ölüm mangası daha da mekaniktir.
3 Mayıs tablosu dün olduğu kadar aslında bugündür, Irak’tır, Suriye’dir, Libya’dır. O günden bugüne -hatta öncesine- şiddetin var olduğu tüm coğrafyalardır. Goya’nın gözünden tuvale aktarılan gerçeklik bugün de güncelliğini korumaktadır.
Hazırlayan: Mehmet Tayfur
Kaynakça: Private Life of Masterpiece, BBC, 2001