Aktüel Genel

Spor Dünyasının Corona Sınavı: ”Hayatımız Söz Konusu”

Written by Kaan Tural

Hazırlayan: Kaan Tural

Küresel bir salgın haline gelen Corona virüsü dünyada ve ülkemizde hızla yayılmaya devam etmekte, vaka sayılarında her gün düzenli bir artış yaşanmaktadır. Sağlık, ekonomi, turizm, sanayi gibi birçok alanda dünyayı etkisi altına alan bu virüs, kitlesel bir etkinlik olan sporu da olumsuz etkilemiştir. Milyonlarca insanın statlarda ve salonlarda, kapalı ortamlarda, kafelerde, bahçelerde takip ettiği spor müsabakalarının,  virüsün özellikleri dikkate alındığında ne tür bir risk grubunu oluşturduğu kolayca anlaşılacaktır.

Corona virüs ortaya çıktığında spor dünyasında yeteri kadar önlem alınmamıştır. Örneğin İtalya’da maçlar, vakalar ciddi artış gösterirken bile seyircili oynanmaya devam etmiş, sonrasında seyircisiz oynanma kararı alınsa da futbolcuların hayatı riske edilmiş ve karantinaya alınan futbolcular olmuştur. Bu durumun benzeri İspanya’da Real Madrid basketbol takımının başına gelmiştir. Ve birçok basketbolcu karantinaya alınmıştır. NBA’de de tablo oldukça vahimdir. Vakaların belirginleşmesiyle Almanya, Portekiz, İtalya, Amerika vb. ülkeler Corona virüsünün etkisi ile spor müsabakalarına  seyircisiz devam etme kararı almıştır. Ancak virüsün sporculara da bulaşmasıyla birlikte bütün spor etkinlikleri ülkelerin (İngiltere, Almanya, Portekiz, İtalya vb.) federasyonlarının kararı ile ertelenmiştir. Daha sonra UEFA’nın kararı ile başta EURO 2020 olmak üzere (2021 yılına)  büyük resmi organizasyonlar da ertelenmiştir.

Ülkemizin ise bu süreçte iyi bir sınav verdiğini söylemek zordur. Virüsün yaygınlaştığı bilinmesine ve etkileri diğer ülkelerden deneyimlenmesine rağmen bir süre seyircili oynanmaya devam edilmiştir. Örneğin, vakalar ortaya çıktığında Başakşehir Futbol Takımı’nın maçı seyircili oynanmıştır. Ertesi gün oynanan maçlar için seyircisiz oynanma kararı alınmıştır. Maçlar seyircisiz oynansa da sporseverlerin ve futbolseverlerin bu maçlara ilgi göstereceği aşikardır. Bu tarihlerde henüz kafe, sinema, tiyatro gibi insanların toplu halde bulunduğu alanların kapatılma kararı alınmadığı düşünülürse kararın vahameti daha iyi görülecektir.

Futbolda maçların oynanması kararı alınan bu haftaya Fatih Terim’in açıklamaları damga vurmuştur.  Fatih Terim, “Futbol insan hayatından önemli değil deniyor ama seyircili oynanan bir spor dalı seyircisiz ve risk altında oynatılıyor. Sağlığımız, hayatımız söz konusu.” demiştir. Karar alıcılarını eleştiren Terim, futbolun bileşenlerinden olan teknik direktörlerin ve futbolcuların söz ve karar hakkının olmadığının altını çizmiştir. Bu duruma karşı çözümün sendikalaşmaktan geçtiğini söylemiş ve uzun yıllar sonra Metin Kurt’un ardından spor camiasında önemli bir isim sendikalaşma çağrısı yapmıştır. Fatih Terim’in açıklamalarında öne çıkan kavramlardan biri de “futbolun toplumun uyuşturucusu” olarak ele alınmasına yaptığı eleştiridir. Keza Galatasaray Futbol Takımı’nın kalecisi Fernando Muslera da maçların oynatılmasını ve futbolcu sağlığının hiçe sayılmasını utanç olarak nitelendirmiştir. Ardından dinin bilimin önüne geçirilmesiyle sürecin kötü yönetildiğine vurgu yapmıştır.

Nitekim spor dünyasının düşüncelerini dile getiren bu açıklamadan sonra Corona virüs Türkiye’deki spor takımlarında görülmüştür. Önce Fenerbahçe Basketbol Takımı’nda oyuncular, sonra Galatasaray Futbol Takımı’nda başkan yardımcısı, daha sonra dün aldığımız habere göre ise trajik bir şekilde Fatih Terim de Corona virüse yakalanmıştır.

Tüm bu yaşananların gösterdiği gibi özellikle Türkiye Futbol Federasyonu yönetimi ve Spor Bakanlığı bu süreçte kötü bir sınav vermiştir. Endüstriyel sporun ve bilhassa futbolun sosyal eşitsizliğin bir uyuşturucusu olarak görüldüğü açıktır. Hatta endüstriyel futbolun bileşenleri de hem kazandıkları sosyal imaj ve ün hem de aldıkları ücretler ile bu spor içinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Futbolun temel bileşeni diyebileceğimiz seyirciler ise geniş, yoksul ve emekçi kitleden oluşmaktadır. Zaten uyuşturulan bu kitlelerdir. Spor kulüplerinin başında ülkenin burjuva sınıflarından isimler oturmaktadır. Türkiye Futbol Federasyonu için de bu durum geçerlidir. Spor alanı bir kez daha göstermiştir ki bu sınıflar insan sağlığını hiçe saymaktadırlar. Ve bu durum yalnızca seyirciler için değil ayrıcalıklı bile olsalar futbolcuları ve teknik direktörleri de kapsamaktadır. Terim’in yaptığı çağrı yalnızca futbolcular ve teknik direktörler için değil toplumun gerçek üretici gücü emekçi ve yoksullar için de geçerlidir. Corona salgınının işaret ettiği gerçekler, salgın sonrasında hiç vakit kaybetmeden sendikalaşmamız gerektiğini ve haklarımızı ancak organize olursak koruyabileceğimizi göstermiştir. Bu vesile ile Corona virüse yakalanan tüm spor camiasına ve toplumumuza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

 

Ülkelerde corona virüse yakalanan sporculardan bazıları:

ÜLKE SPORCU BRANŞ KULÜP
İTALYA Paulo Dybala FUTBOL Juventus
Daniele Rugani FUTBOL Juventus
Blaise Matuidi FUTBOL Juventus
Albin Ekdal FUTBOL Sampdoria
Omar Colley FUTBOL Sampdoria
Fabio Depaoli FUTBOL Sampdoria
Morten Thorsby FUTBOL Sampdoria
Gumina Antonio FUTBOL Sampdoria
Bartosz Bereszynski FUTBOL Sampdoria
Manolo Gabbiadini FUTBOL Sampdoria
Patrick Cutrone FUTBOL Fiorentina
Almanca Pezzela FUTBOL Fiorentina
İNGİLTERE Callum Hudson Odoi FUTBOL Chelsea
Mikel Arteta Antrenör Arsenal
ALMANYA Timo Hübers FUTBOL Hannover
AMERİKA Rudy Gobert BASKETBOL Utah Caz
Donovan Mitchell BASKETBOL Utah Caz
Kevin Durant BASKETBOL Brooklyn Nets
İspanya Trey Thompkins BASKETBOL Real Madrid

Yazar Hakkında

Kaan Tural